Rüzgarın Fısıldadığı Sır
Küçük bir kasabada, her zaman rüzgarın fısıldadığı tuhaf bir tepe varmış. Kasaba halkı, bu tepenin büyülü olduğunu ve rüzgarın orada yaşayan eski ruhlarla konuştuğunu düşünürmüş. Kimse o tepeye gitmeye cesaret edemezmiş, çünkü orada ne olduğu bilinmezmiş.
Ancak Elif adındaki küçük bir kız, rüzgarın fısıltılarını her zaman merak etmiş. Bir gün, tepeye gitmeye karar vermiş. Kasabanın yaşlıları onu uyarmış ama Elif, rüzgarın ona bir şey anlatmaya çalıştığını hissetmiş.
Tepeye vardığında, rüzgarın sesi daha da yükselmiş. Rüzgar, Elif’in saçlarını uçurmuş ve ona "Sırrı keşfetmeye hazırsın," demiş gibi hissetmiş. Bir süre etrafa baktıktan sonra, tepenin ortasında küçük bir kapı fark etmiş. Kapıyı açtığında, derin bir mağaraya inen merdivenler görmüş.
Elif, merdivenleri takip ederek mağaranın derinliklerine inmiş. Aşağıda büyük bir taş duvar ve duvarda eski yazılar varmış. Bu yazılar, tepenin eski bir rüzgar tanrısının evi olduğunu anlatıyormuş. Rüzgar tanrısı, kasabayı koruyan güçlü bir varlıkmış ama kasaba halkı onu unuttuğu için gücünü yitirmiş.
Elif, bu gerçeği öğrenince, rüzgar tanrısının gücünü geri kazandırmak için bir plan yapmış. Kasabaya dönüp herkese rüzgarın gerçek hikayesini anlatmış. Halk, tepenin önemini yeniden anladığında, rüzgar yeniden güçlü esmeye başlamış ve kasaba huzura kavuşmuş.
O günden sonra Elif, rüzgarın koruyucusu olarak anılmış.